3 Kasım 2011 Perşembe

Göl

Saçlarımdan fışkırdı urlar
Usanmıştık...

Ben bilmiyordum,
ki saymadım,
kaç ölü'nün yerine
bir hüzün kuşuna ağladım.

28 Ekim 2011 Cuma

deği(ş/n)me

Yaşamının bir yanı eksik kalacaklardanız. Evet! sen ve ben.

Usulca değişecek birçok şey. Huylarımız, alışkanlıklarımız, uğradığımız yerler, kullandığımız parfümler, belki yaşadığımız şehirler, işlerimiz değişecek, arkadaşlarımız değişecek, aralarına yenileri katılacak, bazıları ayrılacak zaruri ya da keyfi nedenlerden… Dönecek dönecek dünya, olduramadıklarımıza, bulamadıklarımıza, arayıp da bak ne bulduklarımıza rağmen. Değişecek birçok şey usulca… Takvim yaprakları hep ileriye gitmenin ivmesini taşırken o eksik duygu eksilmeyecek. Ama bu öyle karamsar ve soğuk bir yürekle taşıyacağın bir hal de olmayacak. Yaşayacaksın ama eksik bir hisle.

Evlerimiz değişecek, izlediklerimiz, okuduklarımız, beslenme biçimlerimiz, suladığımız çiçekler bile büyümeleriyle değişmiş olacak, evcillerimiz yaşlanacak, duvarlarımızın boyası sararacak badana zamanı gelecek, yeni olan ne varsa eski olacak, eskileşen ne varsa bir yenisiyle değiştirilecek. Saatlerimiz bozulacak, bazıları bozulmayacak sadece modası geçecek. Saçımız uzayacak kestireceğiz, rengi değişecek saçlarımızın, en çok da beyaza evrilecek saçlarımız. Saçlarımız beyazlayacak, yaşaya yaşaya… Bu bile başlı başına bir yıkımken, var olmanın son bulmaya doğru emin adımlarla gitmesiyken buna hiç üzülmüyor olacağız, en çok da üzüntü duymamız gereken şey buyken. Değişecek birçok şey, sıfatlar belirecek, eşyalar, tebessümler, sinir krizleri, kavgalar, anlaşmalar, lezzetli yemekler ve onlardan aldığımız tatlar bile değişecek. Ve bu esnada biz hep kaç kişilik bir hayatı yaşıyor olursak olalım yalnız hissediyor olacağız inceden. Evet! sen ve ben.

28 Ağustos 2011 Pazar

Dipsiz

korkumu yitiriyorum
yitiriyorum korkumu
kuşmuş, uçup gidiyor
an belirgin
ve dipsiz, kör, kara korkum

söndürüyorum ışıklarını
aynalarımın
kimseyi kimseye
kimseyi bana
beni kimseye
göstermesinler

ululanıyor gecelerim
güç, palazlanır bir er'dir
şimdinin gerdanı kırık
dönüşür herşey
başka bir şeye

yine de sevilir
ağaçların mola veren yeşili
renklerden seçilişi
kendi kendine elenir
değişir görülen görüldükçe

5 Ağustos 2011 Cuma

pardon!!





sıcak hava’nın bulutudur başım
ay
ayda
aydan
ay intikam-da

bunu tekrar tekrar
anlatacaklar-da
ay bile anlayacak
ama
sezgi(n)
kan(a)-mak
hep sana kalacak/sonunda.

şişşşşttt

uzun cümlelerle anlatamıyorum seni
düşüncem örtüveriyor üzerini

geçki

örselen’dim
yiyeceklerimin ekşimekliği
kalbim bir küf adası/ solunuyorum.

muamma''

aşk
bir noktanın
bulunduğu sayfada
usul usul yok olup
görünmez olması kadar

ayrımsızdır aşk
çünkü ancak
eşitleyebilir bizi

cesur

biliyor musun
sana “sen” dedikçe
eksilir zihnimden naif
gölgelerin senin

hiç görüp tatmadığımdan
ben seni senin…

giderayak

telaş yürür
ama
an gelecek duracak
onun da tekilliği.

delik

bulutlar dağılmaya başlayacaktı
an dursaydı anlayacaktı
o baktı, bakış usandı
kalanlar rüyaya uyandı