10 Nisan 2011 Pazar

Gıdıklanan Düşünceler

Sessizliklerimiz…
Dar yollarından geçerken kurmağa çabaladığımız
İlişkilerin içine yerleşen.
Daha da çabaladığımız
Sonunda çabalamaktan,
Çabalayamamaktan yorgun düştüğümüz,
Koşa koşa sığındığımız sonra, sessizliklerimiz.

Düğümlerine birer bayrak diktiğimiz ilişkiler
Düğümlerinden doğar oysa kanamaklı benimseyişlerimiz
En çok yakınlaşmaya ihtiyaç duyduğumuz
Garip biçimde en anlaşılır olan onlar
En uzakta bıraktıklarımız olmadılar mı şimdi?

Kendi yolunun yazgısına kapılmıştır
Yaşamında rolü olan herkes bir biçimde
Ne çok iş vardır bitirilmesi gereken
İzole eden bir öznellik
Öznelleştikçe o meşhur kabuğu besleyen.

Döngü başlamıştır işte bir defa
Bir defa daha
Ta ki döngünün
Anlamı, öznel özenliliğe vahşice dayanana kadar
Özenli olmayı denerken
Ne de kanırtıcıyız aslında.

Bir biçimde yakınlık duyduğun “o”
Bir gölge olur aniden
Sanki hiç yoktu da
Sen kurdun o’nu düşleye düşleye
Yüklediğin anlamları düşün
Her şeye her şeye
Yeniden.

Ve işte anlam yükleyebildiğin ölçüde
Nefes alabildiğini sandığın bu yaşayış hali
Sonunda merkezden ele geçirince seni
Anladın!
Anladığını anladığın
Anladığın mıydı cidden
Ya da
Anlamaya gereksindiğin miydi arayıp bulduğun anlam?